Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) haftalık grup toplantısında Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) ve AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef gösterdi. Arslan’a “Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil’e git” diyen Bahçeli, “AYM ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Devlet Bahçeli, AYM’nin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “hak ihlali” kararının ardından, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Yüksek Mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının üzerine başlayan “Yargı krizi”ne ilişkin de konuştu.
‘İMAMOĞLU’NU EVİNE GÖNDERECEĞİZ’
AYM’yi ve AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef gösteren Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“MHP nefes alır gibi dur durak bilmeden çalışıyor. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. Sömürü çarkında öğütülen, iktidara değil Türkiye’ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını öğreteceğiz. Vakti yeterse İstanbul’a uğrayan belediye başkanını evine göndereceğiz. CHP ve HDP yönetimindeki belediyeleri cumhurun yönetimi ile birleştireceğiz. Kayıp yıllar Allah’ın izni ile son bulacak. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler tek ses olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edenlerden milletimiz hesap soracak.
‘AYM HUKUK DÜZENİNİN SAFRASI VE SANCISIDIR’
Her alan ve sahada bir uzlaşma masası tezahür etmelidir. Hep birlikte Türkiye’yiz, hepimiz Türk milletiyiz. Doğru olan adalette, hukukta uzlaşmaktır. Bize göre uzlaşmanın adresi, büyük Türk milletinin kutlu varlığıdır. Bizim altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Sürekli yok sayarak ihmalin pençesine düşerek ulaşacağımız hiçbir yer yoktur. Hukuk adalete yönelmiş toplumsal hayatın denge ve düzenidir. Hukuksuz devleti adaletsiz hukuk olmaz, olamaz. Asıl olan adalettir ve hukuk esas itibarıyla adaletin vasıtasıdır.
AYM ile Yargıtay arasındaki fitili tutuşan anlaşması ve gerilim hali bir defa hukuk güvenliği açısında hiç arzu etmediğimiz bir durum. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında cepheleşme ve suç duyurusuna kadar varan süreç, devlet krizi değil böyle görmek isteyenlerin sefil uydurmasıdır. Kriz bekleyenlere kriz ayini yapanlara açık söylüyorum ki avuçlarını yalayacaklar hevesleri kursağında kalacak.
AYM hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. AYM’nin bireysel başvurularda hukuk düzenin tahrip edecek kararlar alması, sürüklenme halidir. AYM adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. Bu kaçınılmaz gerçeği kabul etmeden son gelişmeleri kavramak batıldır. AYM’nin anayasa hükümlerini işlevsiz hale getirmesi vakayı adliyeden sayılamayacak bir sapma ve sürüklenme halidir. Can Atalay ile ilgili hak ihlali kararı açıklanmıştır. Bu kapsamdaki bireysel başvurunun 3 ay gibi kısa sürede soruşturulması, ister istemez aynı hassasiyet ve özenin halkın demokrasi partisinin kapatılması davasında neden göstermediğini akıllara getirmiştir. Yargıya saygı mecburidir, bu kararın gereği Meclis’te derhal yapılmalı, konu kapatılmalıdır.
Yargıtay ile AYM’yi karşı karşıya getiren konu, dokunulmazlığın iki istisnasından biridir. AYM ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur. Bireysel başvuru kapsamında AYM’nin görevi bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğini ve ihlal varsa nasıl ortadan kaldırılacağının belirlemesiyle sınırlıdır. Gazi meclis AYM’nin vesayeti altında değildir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
CHP’Yİ DE HEDEF ALDI: ‘MECLİS’TE OTURMA EYLEMİ KÜSTAHLIK, HADSİZLİK’
Meclis’te oturma eylemi yapan güruhun AYM’nin yasamayı etkisiz hale getirme girişimini görmezden gelmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart’ta kaldırmasını bilecektir. AYM yetki alanını genişleterek TBMM ve diğer yüksek yargıya parmak sağlamaktadır. AYM ile Yargıtay özelinde süre gelen sıcak tartışmanın son ihlal kararına özgü olmadığı açıktır. Böyle giderse bu mahkeme, Fethullah Gülen ile Murat Karayılan’a da hak ihlali kararı verecektir. Yargıtay görevini eksizsiz yapmıştır.
AYM Başkanı’nın dilinin altında eveleyip gevelediği asıl maksadı, asıl düşüncesi nelerden ibarettir? AYM Başkanı’nın haddini çok açık bir şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil’e git. Mahkeme başkanı objektifliğini kaybetmiş, milli birlik ve kardeşliğe cephe almıştır. Karşımıza 2 seçenek çıkıyor: AYM ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.”
0 Yorum Yapıldı